26 Ocak 2019 Cumartesi

Yürüyen Köşk


Tarih 21 Ağustos 1929...
Ulu önderimiz Atatürk İstanbul'dan Bursa'ya gitmek için Ertuğrul yatıyla yola çıkar. Her zaman Mudanya yolunu tercih eden Atamız Marmara Denizi'nde gezinirken yolu Yalova sahillerine düşer ve birden asırlık bir çınar ağacı gözüne çarpar. Atatürk, hemen sahile çıkar ve çınar ağacına sırtını dayayarak gölgesinde bir süre dinlenir. Ve ayağa kalktığında yanındakilere çınarın hemen yakınında bir ev (köşk) yapılması talimatını verir. İşte o gün inşasına karar verilen o ev daha sonra YÜRÜYEN KÖŞK adını alacaktır.

Atatürk bir gün yapımı hızla süren köşkün inşaatını ziyaret eder ve ulu çınar ağacının dallarını budamaya çalışan bir bahçıvanla karşılaşır. Hemen bahçıvanı yanına çağırır ve bunun nedenini sorar. Görevli bahçıvan ağacın dallarını uzayarak binanın duvarlarına dayandığını söyler. Atatürk bu cevaptan tatmin olmaz ve bugün bile insana inanılması güç görünen bir emir verir: "AĞAÇ KESİLMEYECEK, BİNA KAYDIRILACAK."

O günün şartlarında mucize yaratmayı gerektiren bu görev İstanbul Belediyesi'ne intikal eder. Belediye Fen İşleri Yollar-Köprüler Şubesi'nin sorumluluğunda Başmühendis Ali Galip Alnar teknik elemanlarıyla birlikte Yalova'ya gelerek çalışmaya başlar.

8 Ağustos 1930 tarihinde önce bina çevresindeki toprak büyük bir dikkatle kazılıp yapının temel seviyesine inilir. İstanbul'dan getirilen tramvay rayları döşenir. Milimetrik çalışılarak bina yapı altına sokulan raylar üzerine oturtulur. Artık binanın raylar üzerinde kaydırılarak çınar ağacından uzaklaştırılması aşamasına gelinmiştir.

Güzel ve sıcak bir yaz akşamında Atatürk ile birlikte kardeşi Makbule Atadan, Vali Vekili Muhittin Bey, Emanet Fen Müdürü Ziya bey ve Cumhuriyet Gazetesi Baş muhabiri Yunus Nadi nezaretinde bina 4.80 metre civarında kaydırılır. Bu olağanüstü ve riskli iş 10 Ağustos tarihinde tamamlanır ve ulu çınar ağacının dalları kesilmekten kurtulur.

Köşkün kaydırılması olayı 10 Ağustos 1930 tarihli Cumhuriyet Gazetesi'nde aynen şu şekilde yer almıştır: "Gazi Hazretlerinin Yalova'daki köşkünün yürütülme ameliyesi dün muvaffakiyetle icra ve ikmal edilmiştir. Kendileri de bu ameliyeye bizzat nezaret etmişlerdir."
O tarihte belki gazeteyi okuyanlar ülkenin içinde bulunduğu sorunlar içinde bu olayın ne ifade ettiğini anlayamamış ya da hayretle karşılamış olabilirler. Oysa o devirde ne ozon deliği vardı, ne global (küresel) kirlenme, ne asit yağmurları ne de orman katliamları. ÇEVRENİN ÖNEMİ onun haricinde dünyadaki hiçbir ülkenin devlet başkanının gündeminde bile değildi. O yalnızca bir milletini özgürlüğe, bağımsızlığa kavuşturan bir lider değil, bir karış toprağını, bir tutam yeşilini korumak için mücadele veren Gazi Mustafa Kemal Atatürk'tü.

Ancak ulu önder Atatürk'ün doğa sevgisi ve çevre anlayışının sembolü YÜRÜYEN KÖŞK yakın zamana kadar gerekli bakım ve onarımın yapılmaması nedeniyle harabe haline gelmiş ve içinde yaşanan anılarla birlikte yok olacağı günü bekliyordu. Dönemin Çevre Bakanı Dr. İmren Aykut bir Yalova seyahatinde şahit olduğu bu üzücü durum üzerine bakanlığı harekete geçirerek değerli mirasın gelecek kuşaklara aktarılabilmesi için çalışmalar başlatır. Yürüyen Köşk, 26 Ağustos 1998 tarihinde aslına sadık kalınır restore edilmeye başlanır.
Yürüyen Köşk, Kültür Bakanlığı Gayrimenkul Eski Eserler ve Anıtlar Yüksek Kurulu'nun 12 Temmuz 1980 gün ve 12238 sayılı kararı ile korunması gerekli Kültür ve Tabiat Varlıkları arasında sayılmış ve tescili yapılmıştır.




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder