22 Haziran 2010 Salı

Coğrafya Yıl Sonu Zümresi

Coğrafya Yıl Sonu Zümresi


http://www.cografya.org/forum/index.php/topic,607.msg738.html#new

10 Haziran 2010 Perşembe

TÜRKİYEDE İKLİM TİPLERİ

TÜRKİYEDE İKLİM TİPLERİ

              Türkiye kuzeydeki orta iklim tipleriyle,güneydeki subtropikal iklim tipleri arasında,geçiş bölgesi diyebileceğimiz orta iklim kuşağı içindedir.Ilıman iklimlerin etkili olduğu bir kuşakta bulunmakla birlikte, yüzey şekillerinin çeşitliliği,deniz düzeyine göre yükseklik,kıyıya koşut dağ sıralarının uzanışı,denize yakınlık ve uzaklık gibi sebeplerle Türkiye’de iklim,bazı bölgesel değişiklikler gösterir.

 

            Türkiye’nin genel iklim şartları,bölgelerimizin iklim özellikleri ve mevsimlik hava tipleri iki etken grubuna bağlıdır.

     1-Küresel etkenler

    2- Coğrafi etkenler

    

              Türkiye’nin hava kütlelerine atmosferin genel sirkülasyon sistemlerine,siklonik etkinliğine cephelere ve atmosferin yüksek seviyelerindeki olaylara göre konumu küresel etkenler adı altında toplanır.

     

            Türkiye 36-42 derece kuzey paralelleri arasında yer alan ve tümüyle Kuzey Yarı Küre’deki kıtaların batı kenarında görülen Akdeniz iklimi adı verilen bir makroklima alanı içinde ve bu iklimi oluşturan atmosfer olayların etkisindedir.Türkiye’nin bulunduğu kuşağın başlıca özelliği , yazın tropikal kökenli hava kütlelerinin , kışın nemli ve soğuk kutupsal hava kütlelerinin etkisi altında kalmasıdır.Ülkede yazların genellikle kurak ve sıcak,kışların soğuk ve yağışlı geçmesinin temel sebebi budur.Bu iki farklı hava kütlesi arasındaki kutupsal cephe , bu cephe boyunca meydana gelen siklonik etkinlikler ve bu etkinliklere bağlı yağış alanı yazın genel atmosfer sirkülasyonun  yer değiştirmesine bağlı olarak, Türkiye’nin kuzeyine çekilir.Bu durumda Türkiye,yağış sağlayan cephelerden uzak kalır ve kurak makroklima alanına girer.(uzun yaz kuraklığı)Oysa kışın kutupsal cephe,güneye ilerleyen kutupsal hava kütleleri ile birlikte çoğunlukla Akdeniz üzerindedir.Bunun sonucunda,Türkiye Kutupsal hava kütlesinin etkisine girer, sıcaklık düşer,siklonik etkinliklerle yağış alır.

 

               Coğrafi etkenler,Küresel etkenlerin belirlediği makroklima tablosunda bölgesel ve yöresel değişikliklere yol açarlar.Yükselti, dağların doğrultusu,yamaçların bakısı ve denize göre konum,Türkiye’nin iklim tipleri bakımından çeşitlenmesine yol açan, coğrafi etkenlerin başlıcalarıdır.

 

              Bütün bu etkenlere bağlı olarak ülkede genellikle dört iklim tipi görülür.

1-   Kuzeyde,her mevsim yağışlı Karadeniz iklimi;
2-  Batı ve güneyde, yazları sıcak ve kurak ,kışları ılık ve yağışlı Akdeniz iklimi;
3-  İç Anadolu ve Güneydoğu Anadolu ile Ergene Havzası’nın orta kesiminde , yarı kurak Bozkır iklimi
4-  Doğu Anadolu’da , kışları çok soğuk ve uzun yazları az çok yağışlı karasal iklim.

        Bunların dışında çeşitli coğrafi etkenler  yüzünden birbirinden farklı bir takım geçiş iklim tipleri de vardır.




KARADENİZ İKLİMİ



         Ülkenin kuzey kesiminde,kıyı boyunca uzanan bir şerit üzerinde etkisini sürdürür.Kıyıya koşut dağ sıralarında varlığı , bu şeridin geriye doğru genişlemesini sınırlar.Denizin etkisine bağlı olarak  yazlar ılık , kışlar az soğuk geçer.Özellikle;Doğu Karadeniz kıyılarında kışların daha ılık geçtiği görülür.Bunda, Kuzey rüzgarlarını önleyen Kafkas Dağları’nın oluşturduğu doğal engel kadar,kış mevsiminde Karadeniz üzerinde oluşan alçak basıncın yarattığı ılık hava akımlarının da rolü büyüktür.Yıllık ortalama sıcaklık,yaklaşık 13 C –14 C ‘dir.Yıllık sıcaklıklarda batıdan doğuya doğru artışlar görülür.En soğuk ayın (ocak ve şubat) ortalama sıcaklığı 6-7 C’ , en sıcak ayın (temmuz-ağustos) ortalama sıcaklığı 22-23 C’ arasındadır.


          Kıyı kesiminde zaman zaman yükselen sıcaklıklar,nem oranının fazlalığı,dolayısıyla havayı bunaltıcı duruma sokar.Yaz günleri,hava sık sık bulutlarla kaplanır.İlkbahar,kışın uzantısı gibi serin geçer.Yaz sıcaklıkları sonbaharda da sürer.Bu iklim tipinin görüldüğü alanda şimdiye kadar saptanan en düşük sıcaklık değeri  -8 C’ (Zonguldak),en yüksek sıcaklık değeri  40,5 C’ (Zonguldak) dadır.

         Karadeniz kıyılarında iklimin en önemli özelliği, her mevsimin yağışlı geçmesidir.Bu bölge Türkiye’nin en çok yağış alan kesimidir.Yağışlar Doğu Karadeniz’de özellikle Hopa ile Sürmene arasında en yüksek değerlere ulaşır.Yağış maksimumu sonbahar ve kış; minimumu ilkbahar sonu,yaz başlangıcına rastlar.Kıyı gerisinde yükselen dağların denize bakan yamaçları , kıyı kesiminde daha fazla yağış alır.kışın bu yamaçlar, yer yer kar örtüsü ile kaplıdır.Dağların güney yüzlerinde ve iç kesimlerindeyse yağış tutarları , İç Anadolu’yu andıracak biçimde azalır.Yağışlı günler sayısı bakımından ülkenin en yüksek değerleri Karadeniz kıyılarındadır.Yağışlı gün sayısı batıdan doğuya doğru artar.İç kesimlerinde ise oldukça azalır,kar yağışlı günler,kıyı kesiminde on günden az iç kesimlerde yirmi günden fazladır.

        Ülkemizde bulutlu ve kapalı günler bakımından en düşük değere Karadeniz kıyılarında ulaşılır.Bağıl nem oranı % 77,rüzgar yönü kuzeybatı ve güneydoğudur.

         Karadeniz iklimi nemlilik derecesine ve termik şartlara göre 3 alt tipe ayrılır.

1-Doğu Karadeniz iklimi  (1000-2000 mm arasında yıllık yağış;en çok yağış sonbaharda ; Kışlar ılık)
2-Batı Karadeniz iklimi     (Kışın ve yazın daha düşük sıcaklıklar; kıyılarda yüksek, iç kısımlarda az yağış)
3-Orta Karadeniz iklimi     (Orta miktarda yağış;yaz kuraklığı kısa ama belirgin )


AKDENİZ İKLİMİ



     Türkiye’nin batı güney kesimlerinde etkisini gösteren bu iklimin en önemli özelliği,yazların sıcak ve kurak , kışların ılık ve yağışlı geçmesidir.Akdeniz kıyılarındaki yüksek dağ sıralarının varlığı bu iklimin içerilere sokulmasını önler.  Toros dağlarının oluşturduğu bu doğal engel , bir yandan kış mevsiminde tropikal havanın iç bölümlere geçmesine, öte yandan iç bölümlerdeki soğuk havanın kıyılara  geçmesine olanak vermez. Dağların denize bakan yamaçlarına çarpan sıcak hava akımları, buralarda sürekli ve şiddetli yağışlara yol açar.Kıyı kesimi ise ilkbahar ve kış aylarında denizden gelen nemli hava akımlarına bağlı olarak , bol yağış alır.Yıllık ortalama sıcaklık yaklaşık 18 C ‘ dir . En soğuk ayın (Ocak) ortalama sıcaklığı 8-10 C’, en sıcak ayın (Temmuz) ortalama sıcaklığı  27-28 C’ arasındadır.Yazın zaman zaman  sıcaklıklar 40 C’ üstüne çıktığı gibi ,kışında 0 C’ altına çok ender olarak iner.Bu iklimin etkisini sürdürdüğü şimdiye kadar saptanan en düşük sıcaklık değeri –8.4 C’,(Adana)  en yüksek sıcaklık değeri 45 C’ dır (Adana)

      Yıllık ortalama yağış tutarı genellikle 500-1000 mm arasındadır.Bu değerler,Toroslar’ın denize bakan yamaçları üzerinde , eteklerde yükseldikçe artarak 1000 mm’ nin üzerine çıkar.Toros dağları , özellikle Batı Toroslar, Türkiye’nin en  fazla yağış alan bir başka kesimidir.Yağış maksimumu kış, minimumu yaza rastlar.

      Yazlar özellikle temmuz ve ağustos ayları çok kurak geçer.Çok sıcak bu aylarda, yağış tutarları azalır.Yağışlı geçen kış mevsimini, yağış tutarı git gide azalan ilkbahar ayları,  bunuda çok kurak geçen yaz mevsimi izler.Çok ender düşen kar, şiddetli geçen kışlar da ancak gerideki yüksek dağlar ve yamaçları üzerinde tutunur.Bu dağlar arasındaki çukur alanlarda ise yağış değerleri oldukça azalılr.Yağışlı günler sayısı,nemli Karadeniz kıyılarında oranla oldukça azdır.Kar yağışlı gün sayısıysa ortalama bir günü bile bulmaz.Kapalı günler bakımından en az değerlere Akdeniz kıyılarında erişilir.Bağıl nem oranı %66-69’dur.Rüzgar yönü genellikle kuzeydoğu,güneydoğu ve güneybatı dır.Ülkenin batısında Ege Denizi kıyılarında ve vadiler boyunca deniz etkisinin sokulduğu alanlarda ise , Akdeniz ikliminin biraz değişikliğe uğramış biçimi görünür.Batı  Anadolu’da Gediz,Küçük Menderes ve Büyük Menderes ırmaklarının geniş vadi olukla-  rıyla denizin etkisi iç kesimlere kolaylıkla sokulur.Burada da Akdeniz Bölgesinde olduğu gibi, yazlar çok sıcak ve kurak , kışlar ılık yağışlı geçer.Yaz mevsiminde zaman 40 C’ nin üstüne sıcaklıklar, kışın  ancak kuzeyden gelen soğuk hava kütlesinin etkisine bağlı olarak düşer.Yağış maksimumu kışa , minimumu yaza rastlar.Sonbahar yağışları ilkbahar yağışlarından az farklıdır.Dağlık kesimlerde yağış değerleri oldukça fazlalaşır.

        Akdeniz iklimi, Daha kuzeyde Marmara kıyılarında , yazların serinliğiyle kendisi belli eden daha değişik bir özellik taşır.Kışlarda , Ege ve Akdeniz kıyılarına oranla daha serin ve soğuktur.Yaz sıcaklık ortalamaları daha düşüktür.Yağış tutarları özellikle kuzeye doğru gittikçe artar.İklimi Akdeniz-Karadeniz iklimleri arasında bir geçiş tipi olan bu bölge , zaman zaman Balkanlardan gelen soğuk hava kütlesinin etkisi altında kalır.Bu sebeple kimi kışlar çok soğuk geçer.Kar yağışları daha sık görülür ve sıcaklıklar daha sık iner.


MARMARA GEÇİŞ İKLİMİ



        Marmara bölgesinde yıllık ortalama yağış tutarı 600-750 mm  arasındadır.Yağış  maksimumu kışa, minimumu yaza rastlar.Güneyden kuzeye doğru gittikçe yağışların arttığı ve yaz kuraklığının hafiflediği görülür.Bulutlu gün sayısı Ege ve Akdeniz kıyılarından daha çok Karadeniz kıyılarından daha düşüktür.Bağıl nem oranı yaklaşık    % 71-75 ‘dir.Rüzgar yönü genellikle kuzeydoğu (poyraz) ve güneybatı (lodos).Oldukça soğuk kışlar;kar yağışı ve don olağan , yaz kuraklığı kısa ve hafif.


 

 

İÇ KESİMLERİN BOZKIR KARASAL İKLİMİ



        Yazları sıcak ve kurak , kışları sert ve uzun geçer.Sıcaklık koşulları bakımından karasal iklimin, yağış koşulları bakımından bozkır ikliminin özelliklerini taşıyan bu iklim tipi  Ülkemizin iç  kesimlerinde İç Anadolu ‘da , İç Batı Anadolu’da,Göller Yöresinde ve Güneydoğu Anadolu’ da egemendir.Yağış ve sıcaklık koşullarının özelliklerine göre bu iklim tipi sözü edilen bölgelerde farklılıklar gösterir.

       İç Anadolu Bölgesi’nin Tuz Gölü çevresinde yağışların azlığıyla dikkati çeken Bozkır iklimi egemendir.Bu kesimde yıllık ortalama sıcaklık yaklaşık 11 C’dir.En soğuk ayın (ocak) ortalama sıcaklığın –0.3 C’dir, en sıcak ayın (temmuz yada ağustos) ortalama sıcaklığı  21-22 C’ arasındadır.Yazın 30 C’ nin üstüne çıkan sıcaklıklar kışın sık sık –5 C’ nin altına iner.Şimdiye kadar saptanan en düşük sıcaklık değeri –28.8 C’dir.(Konya) en yüksek sıcaklık değeri 40 C ‘ (Konya).Yıllık ortalama yağış tutarı 300-350 mm arasındadır.Yağış maksimumu kışa,minimumu yaza rastlar.Sonbahar yağışları, kış yağışlarının yarısı kadardır.Yaz yağışları ise, Akdeniz bölgesine oranla daha fazladır.Ülkemiz de yağışlı günler sayısının en az olduğu yer İç Anadolu Bölgesinin bu  kesimidir.(60-75 gün) Kapalı gün sayısı Ege ve Akdeniz Bölgesinden daha fazladır.Bağıl nem oranı %60-64 rüzgar yönü genellikle kuzey ve kuzeydoğudur.Bu kesimden çevreye doğru gidildikçe Bozkır iklimi özelliğinin azaldığı, karasal etkilerin arttığı görülür. Yağışlarda az da olsa artışlar,sıcaklıklarda ise düşüşler başlar.Tuz gölünün çevresinde aylık ortalama sıcaklıklar 0 C’ nin altına inmemesine karşın , İç Anadolunun kenar bölgelerinde ortalama sıcaklıklar, ocak ayında 0 C’ nin altına iner.Şimdiye kadar ölçülen en düşük ve en yüksek sıcaklık değerleri de , Tuz gölü çevresindeki yerlere oranla kenar bölgelerde daha fazladır.Kenar bölgelerde saptanan en düşük sıcaklık değerleri -34.6 C’ (Sivas) en yüksek sıcaklık değerleri  -40.7 C’ dir(Kayseri) İç Anadolu ya oranla daha dağlık ve engebeli olan ve ortalama yükseltisi 800-1000 m arasında değişen İç Batı Anadolu’da bu iklim,yağışların fazlalığıyla kendini belli eder.Geniş yer kaplayan yüksek düzlükler ve tepeler gerek Ege Bölgesinde, gerekse İç Anadolu bölgesinde daha çok yağış alır.Yıllık ortalama sıcaklık  10-12 C’ dir.En soğuk ay (ocak) ortalama sıcaklığı  0 C’ (-2 C’), en sıcak ay (temmuz) ortalama sıcaklığı  20-23 C’ arasındadır. Yaz mevsiminde 30 C’ nin üstüne çıkan sıcaklıklar,kış mevsiminde sık sık –10 C’ nin altına iner.İç Batı Anadolu’da şimdiye kadar saptanan en yüksek sıcaklık değeri 39.8 C’ (Uşak) , en düşük sıcaklık değeri  -28.1 C’ dir(Kütahya).Yıllık ortalama yağış tutarı 450-550 mm arasındadır. Yağış değerleri çevredeki dağlık alanlara doğru artar.Yağış maksimumu ilkbahar yada kış,minimumu yaz mevsimine rastlar.Yaz yağışları Ege ve Akdeniz bölgesinden daha yüksektir.

         İç Anadolu’nun güney batı kesiminde yer alan ve ortalama yükseltisi 800-900  m  arasında değişen Göller Yöresinde , İç Batı Anadolu iklimi ile Akdeniz iklimi arasında bir geçiş iklim tipi görülür.Yörenin güney kesiminde yükselen ve 2500 mt. yi aşan dağlar, nemli deniz etkisinin iç kısımlara sokulmasına engel olur.Yıllık ortalama sıcaklık 11-13 C’ dir.  Bu değer Akdeniz bölgesinde saptananlardan düşük, İç Anadolu’da saptananlardan yüksektir.  En soğuk ayın (ocak) ortalama sıcaklığı  1-3 C’ , en sıcak ayın (temmuz-ağustos) ortalama sıcaklığı  22-24 C’ arasındadır. Yörede yazın zaman zaman  40 C’ ye yaklaşan sıcaklıklar, kışın  -5 C’ nin altına iner.Şimdiye kadar saptanan en düşük sıcaklık değeri  -22.9 C’ (Beyşehir) , en yüksek sıcaklık değeri 39.6 C’ dir(Burdur) yağış maksimumu kış , minimumu yaz mevsimine rastlar.Yaz kuraklığı Akdeniz bölgesinden daha hafiftir.Kış mevsiminde sık sık kar yağar.  Bu özelliğiyle yöre , Akdeniz ikliminden ayrılır.Göller Yöresinde yağışlı gün sayısı , Ege veAkdeniz  bölgesinden fazladır.Bağıl nem oranı yaklaşık %57-63 arasındadır. Rüzgar  yönü genellikle güneydoğu ve kuzeydoğudur.Güneydoğu Anadolu bölgesinin alçak kesimlerinde (Urfa ve çevresi) Bozkır iklimi, yüksek yayla düzlüklerinde de karasal iklim egemendir.

       Bölgede yazlar çok sıcak ve kurak , kışlarda Doğu Anadolu ya oranla daha soğuk geçer yıllık ortalam sıcaklık 14-18 C’ dir. En soğuk ayın (Ocak) ortalama sıcaklığı  1-5 C’ , en sıcak ayın ortalama sıcaklığı  27-31 C’ arasındadır. Yazın zaman zaman sıcaklıkların 45 C’ nin üstüne çıktığı görülür.Bölgede şimdiye kadar saptanan en düşük sıcaklık değeri  -12.4 C’ dir(Urfa). Yıllık ortalama yağış 450-750  mm arasındadır. Yağış maksimumu kış , minumumu yaz mevsimine rastlar. Yaz kuraklıkları Akdeniz bölgesinde olduğu gibi belirgin ve uzun, yaz yağışlarıda yine bu bölgedeki gibi düşük- tür.Kuzey-Kuzeydoğudaki yüksek alanlarda ve Doğuda Mardin-Midyat eşiğinde artan  yağışlar orta kesimindeki düzlüklerde azalır. Yağışlı günlerin sayısı, Akdeniz ve Ege kıyılarında olduğu gibi  80-90 gün arasındadır. Türkiye’deki bağıl nem bakımından en düşük değerler (Siirt % 50,Urfa % 48,Diyarbakır %53 ) bu bölgede görünür. Rüzgar yönü genellikle güneybatı,kuzeydoğu ve kuzeydir.


DOĞU ANADOLU KARASAL İKLİMİ


       Doğu Anadolu da iklim , yükselti, yer şekilleri, denizden uzaklığa bağlı olarak sert karasal özellikler taşır.İç Anadolu’ ya oranla kışlar daha soğuk ve uzun, yağış tutarları daha fazladır,sıcaklık farkları çok yüksektir.Geniş bir alan etkisinde bulunduran bu iklim , bölgenin çeşitli kesimlerinde (Erzurum,Kars yaylalarında ,Van Gölü çevresinde,Yukarı Fırat bölümünde, Hakkari çevresinde) birbirinden farklı özellikler gösterir.

      Ülkenin kuzeydoğusunda yüksek yaylaların geniş yer kapladığı (Erzurum-Kars yaylalarında) alanlarda bu iklim , çok soğuk sert ve uzun kışları , serin yazları ile kendini belli eder.  Yıllık ortalama sıcaklık  4-6 C’ arasındadır.  En soğuk ayın (Ocak) ortalama sıcaklığın  -8,6 /  - 11,8 C’; en sıcak ayın (ağustos) ortalama sıcaklığı  17-23 C’ arasındadır.  Kış mevsiminde dört ayın sıcaklığı (aralık,ocak,şubat,mart)  0 C’ nin altındadır.  Yazın ender olarak  40 C’ ye yaklaşan sıcaklıklar kışın sık sık  -20 C’ nin altına iner.  Şimdiye kadar saptanan en yüksek sıcaklık değeri  38 C’ (Karaköse –Ağrı), en düşük sıcaklık değeri  -43.2 C’ dir.

      Ağrı (Karaköse) Meteoroloji  İstasyonunda saptanmış olan bu değer , Türkiye’deki  meteoroloji istasyonlarının şimdiye kadar saptadıkları en düşük sıcaklık derecesidir. Yıllık ortalama yağış 450-550 mm arasındadır. Ülkenin büyük bölümünde, en yağışlı mevsim kış olmasına karşın, bu yörede en yağışlı mevsim, Kars’ta yaz,Erzurum’da ilkbahardır. Kış , Erzurum-Kars yöresinde en kurak mevsimdir.Karasal yağış rejiminin özelliği olan bu durum(yağışlarda maksimum devrenin yaz,minimum devrenin kış olması) , ülkede yalnızca bu yörede görülür. Yağışlı günler sayısı Erzurum-Kars yaylalarında batıdan doğuya doğru artış gösterir. Kar yağışlı ve karla örtürlü gün sayısı bakımından ülkemizde en yüksek değerlere Doğu Anadolu Bölgesi’nin kuzeydoğu yaylalarında ulaşılır. Burada toprak 4-4.5 ay karla kaplı kalır. Bulutlu gün sayısı bakımından, ülkede en yüksek değerler yine bu yörede görülür. Bağıl nem oranı % 63-67 arasındadır. Rüzgar yönü genellikle kuzeydoğu ve güneybatıdır.

      Van Gölü çevresinde iklim,Erzurum-Kars yaylalarına oranla daha ılıktır. Kışlar daha kısa geçer. Yıllık ortalama sıcaklık  8-10 C’ arasındadır. Bu iklimin etkisini sürdürdüğü  alanda şimdiye kadar saptanan en düşük sıcaklık değeri  -28.7 C’ (Van) , en yüksek sıcaklık değeri  37,5 C’ dir.(Van). Yağış maksimumu ilkbahara,minimumu yaza rastlar. Sonbahar yağışları kış yağışlarından az farklıdır. Kış yağışlarının çoğu kardır. Bağıl nem oranı  % 59-68  arasındadır. Rüzgar yönü genellikle doğu ve kuzeydoğudur.

       Yükseltisi 1000-1200 mt. Arasında değişen yüksek ovaların ve yükseltisi 3000 mt. yi aşan dağların bulunduğu Doğu Anadolu ‘nun Yukarı Fırat Orta ve Aşağı Fırat yöresinde iklim,Erzurum-Kars yaylalarından daha sıcak,Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde daha serin geçer. Burada iklim , yörenin kuzeyinde ve güneyinde etkisini sürdüren iklim tipleri arasında bir geçiş tipi özelliğini taşır. Yıllık ortalama sıcaklık yaklaşık  9-13 ‘C
arasındadır. Yaz  mevsiminde zaman zaman sıcaklıkların  40’C  yi aştığı , kış mevsimindeyse  -20 ‘C  nin altına indiği görülür. Şimdiye kadar saptanan en yüksek  sıcaklık değeri 42 ‘C  (Elazığ), en düşük sıcaklık değeri  -32,5 ‘C  dir.(Erzincan) yıllık ortalama yağış 350-450  mm arasındadır. Bu değer çevredeki dağlık alanlara gidildikçe artar. Yağış maksimumu ilkbahar , minimumu yaz mevsimine rastlar. Yaz mevsiminin yağış payı kuzeyden güneye doğru azalır. Kar yağışlı günler sayısı batıdan doğuya doğru artar. Bağıl nem oranı  % 53-64 arasındadır. Rüzgar yönü genellikle kuzey kesiminde batı ve kuzeybatı, güney kesiminde güneybatı ve güneydoğudur.


         Ülkemizin en güneydoğu ucunda çok dağlık ve engebeli bir alanda yer alan Hakkari yöresi’nde bu iklim,yağışların fazla olmasıyla kendini gösterir. Yıllık ortalama sıcaklık yaklaşık  9-10 ‘C  dir. Yazın ender olarak  35 ‘C  yi aşan sıcaklıklar,kışın sık sık –20 ‘C  nin altına iner. Yağışlar yüksek alanlarda daha da fazlalaşır. Yağış maksimumu ilkbahar , minimumu yaz mevsimindedir. Yaz ayları özellikle Temmuz ve Ağustos çok kurak geçer. Kış yağışları çoğunlukla kar biçimindedir. Bağıl nem oranı yaklaşık  % 57-60 ‘tır. Rüzgar yönü genellikle kuzeybatı ve güneybatıdır.

Bölgeler ve Ülkeler Sunu (Coğrafya 9 - 8.bölüm - tümü)

konular: 
ortak payda : Bölge
Bütünden parçaya


indirme linki:
http://hotfile.com/dl/42579109/7cbafad/8._blm_Blgeler_ve_lkeler_(9._snf).ppt.html

Seval ÖNEN Hocama Teşekkürler.

Dünyanın Şekli ve Coğrafi Konum

Dünyanın Şekli ve Coğrafi Konum
Video Konu Anlatımı
Kpss Coğrafya Derslerinde de faydalı olacaktır.

http://www.cografya.org/video-cografya/10-dunyanin-sekli.html

Cezayir

CEZAYİR

Akdeniz kıyısında yer alır. Afrika’nın ikinci büyük ülkesidir.

Ülkede nüfusun tamamına yakını kuzeyde toplanmıştır.

Ülkenin kuzeyinde Atlas dağları vardır. Güneyi ise Büyük Sahra çölünün devamıdır. Burası ülkenin yaklaşık %85 ‘idir.

Akarsular yönünden fakirdir.

Ülkenin kuzeyinde Akdeniz , güneyinde ise çöl iklimi görülür.

Ekonomisi tarıma ve petrole dayanmaktadır. Tarım alanları kısıtlıdır. Besin maddeleri ülke ihtiyacını karşılayacak seviyede değildir. Tarım daha ziyade ülkenin kuzeyinde ve Akdeniz kıyılarında yapılır.

Ülke zengin petrol ve doğalgaz yataklarına sahiptir. Dünyanın önemli petrol ve doğalgaz üreten ülkelerinden biridir.

Demir, fosfat, kurşun, çinko, kükürt, civa ve kömür diğer önemli madenleridir.

Cezayir’de petrol, doğalgaz ve diğer madenlerden elde edilen gelir sanayi ve tarıma sermaye olarak kullanılmaktadır. 

Erozyon

Erozyon (toprak aşınımı), toprağın aşınmasını önleyen bitki örtüsünün yokedilmesi sonucu koruyucu örtüden yoksun kalan toprağın su ve rüzgarın etkisiyle aşınması ve taşınması olayıdır. Erozyonun başlıca nedeni, toprağı koruyan bitki örtüsünün yokolmasıdır. Arazi eğimi, toprak yapısı, yıllık yağış miktarı, iklim faktörleri, bitki örtüsü, toprak ve bitkiye yapılan çeşitli müdahaleler, erozyonun şiddetini belirleyen öğelerdir.

TEMA'nın erozyonla mücadeleye bu kadar önem vermesinin altında, erozyonun ülkemizin yaşam koşullarını olumsuz etkileyecek kadar büyük bir tehlike olması yatmaktadır. Erozyon, Türkiye'nin gıda açısından kendine yeterli bir ülke olmasını tehlikeye düşürmektedir. Ülkemizin topraklarının % 73'ü şiddetli erozyon tehlikesine maruzdur. Rüzgar ve yağmur, verimli toprakları sürükleyerek, baraj göllerine, akarsu yataklarına ve denizlere taşımaktadır. Ülke yüzeyinden bir yılda kaybedilen toprak miktarı yaklaşık 1.4 milyar tondur. Sadece tarım alanlarından kaybedilen verimli toprak miktarı ise yaklaşık 500 milyon ton/yıl'dır. Bu topraklarla birlikte mineral ve organik madde de kaybedilmektedir. Türkiye'nin kimyevi gübrelere ayırdığı yıllık kaynağın 4.5 trilyon lira olduğu düşünülürse, ekonomik kaybın büyüklüğü daha net anlaşılabilir. Erozyonla kaybedilen bir başka değer ise sudur. Kaybolan toprak yüzünden her yıl yaklaşık 50 milyar m3 yağış depolanamamaktadır. 

Erozyon toplumsal sorunların artmasına da yol açmaktadır. Yanlış arazi kullanımı, tarım alanlarının verimini azaltmaktadır. Doğduğu ve büyüdüğü yerde geçim şansı ortadan kalkan insanların, kentlere göçmekten başka seçeneği kalmamaktadır. Köyden kente göç ise, alt yapının yetersiz olduğu kentlerdeki ekonomik ve toplumsal sorunları daha da ağırlaştırmaktadır.

Barajlar ve yeraltı suları da, erozyonun etkilerinden nasibini almaktadır. Yerinden kopup giden topraklar, baraj göllerini doldurarak su depolama hacimlerini azaltmakta ve barajların ömrünün kısalmasına neden olmaktadır. Erozyon sonucunda toprağın altındaki cansız tabaka (ana kaya) ortaya çıkmaktadır. Faydalı toprak katmanlarını kaybeden arazilerde çölleşme başlamaktadır. NASA'nın yaptığı bir araştırmaya göre, erozyonun şiddetlenerek devam etmesi halinde Türkiye'nin büyük bir bölümü 55 yıl sonra çöl olacaktır. Toprakları çölleşen bir ülkenin temel sorunları, açlık, sussuzluk, işsizlik ve iç göç olacaktır.

TEMA 

Dilsiz Haritalar

Yener Türkmenoğlu Tarafından Mapİnfo ve ArcGİS programlarıyla yüksek çözünürlükte ve büyük boyutlarda yapılmıştır.

http://www.cografyaciyiz.com/haritalar/afrika_siyasi.jpg
http://www.cografyaciyiz.com/haritalar/Amerika_Dilsiz.jpg
http://www.cografyaciyiz.com/haritalar/amerika_siyasi.jpg
http://www.cografyaciyiz.com/haritalar/asya_Siyasi.jpg
http://www.cografyaciyiz.com/haritalar/avrupa.jpg
http://www.cografyaciyiz.com/haritalar/avrupa_dilsiz.jpg
http://www.cografyaciyiz.com/haritalar/Dilsiz_afrika.jpg
http://www.cografyaciyiz.com/haritalar/dilsiz_asya.jpg
http://www.cografyaciyiz.com/haritalar/dunya_dilsiz.jpg
http://www.cografyaciyiz.com/haritalar/tr_goller.jpg
http://www.cografyaciyiz.com/haritalar/tr_bolgeler.jpg
http://www.cografyaciyiz.com/haritalar/tr_havza_dilsiz.jpg
http://www.cografyaciyiz.com/haritalar/turkiye_dilsiz.jpg
http://www.cografyaciyiz.com/haritalar/turkiye_havzalari.jpg
http://www.cografyaciyiz.com/haritalar/turkiye_siyasi.jpg

Atatürk ve Coğrafya

Atatürk ve Coğrafya

internet arşivimden bir sunu gayte güzel bir çalışmadır arşivinizde bulunması bence.


http://www.cografya.org/forum/index.php/topic,483.0.html